TUHAF İŞLER OLUYOR
Tuhaf birşeyler oluyor!
Sosyalist zeminden gelen Ulusal Kanal iftar programı sunuyor.
Solcu Halk Tv de sahurda dini sohbet yapıyor…
Çoğu solcu olan Gezi’ciler dinin özüne uygun, halkın içinde ve son derece mütevazi olan iftar sofraları geleneği başlatırken bir kısım dini kesim gösterişli iftar sofralarıyla arzı endam etme modasına tam gaz devam ediyor.
Yine dini kesim ramazan geceleri çoluk çocuklarıyla festivallerde toplanmış, çalgı çelenk eşliğinde Hacivat – Karagöz oyunları izliyorlar; cami köşelerinde.
Yani bir kısım mütedeyyin ibadetle, hayır hasenatla, zikir ve tefekkürle özdeş olan kutsal ramazan ayı gecelerinin eğlence ile özdeş algılanmasına hizmet etme derdiyle dertlenmiş!
Kimi hoca, “Tavuktan da kurban olur, niye olmasın ki” derken kimileri de, “İncil’e uygun yaşayan kilise papazı da cennete girecek” diyor.
Samimi bir kalple, farkındalık bilinci içinde ve içten gelerek edilmesi gereken dua işi için manasını bilmedikleri kalıp dualar öneren hocalar reyting rekoru kırıyor; dinin özünde yer alan lakin unutturulan gerçekleri anlatan sahih hocalar ise kenar bucak kanallarda arzı endam edebiliyor ancak!
Ne günlere kaldık!
Ve neler oluyor böyle yarabbi!
***
Diğer yandan eskiler ramazan bayramını şeker bayramı etti.
Biz yeniler de ramazan gecelerini düğün bayram gecelerine çevirdik…
***
Tekrar dönelim! Düşünsenize:
Gezi parkı olayı vesilesiyle birçok sol grup iftar programları geleneği başlattı.
Yıllar boyu uzak durdukları din olgusuna ait bir ritüele ortak olan nice genç belki de ömürlerinde ilk kez “manevi haz” tadıyor.
Genelini tenzih etsek de sol gruplar ve kesimler ekseriyetle dini öğeleri küçümser, çoğunlukla da alerji duyarlardı oysa!
Kudreti sonsuz olan Allah nelere kadir değil!
“O” kudreti sonsuz dilerse şerden hayır, hayırdan şer yaratıyor!
“O” dilediğinde yaştan kuruyu, kurudan da yaşı halk ediyor!
