İZİN VERMEZLER Kİ
Aile Hekimliği
İşyeri Hekimliği
Toplum Sağlığı Merkezleri
Halk Sağlığı Merkezleri
Dal Merkezleri
Özel Hastaneler
Kamu Hastaneleri
İhtisas Hastaneleri
Bölge Hastaneleri
Üniversite Hastaneleri
…
Ne kadar ilginç…
Oysa çok değil, bundan 100 – 150 yıl öncesine kadar ne bugünkü manada uzmanlar vardı ne de hastaneler bulunuyordu. Hiç kimseye de bir şey olmuyordu.
Ünlü bir tıp profesörünün kulaklarımda çınlayan şu tespiti ne kadar düşündürücü: “Tıp esasında zaten iyileşecek olanları iyileştiriyor. Aslında insanlar her devirde aynı sayıda ölmeye devam ediyor.”
“Ben olmazsam siz olmazsınız, ancak bu yapılanma ve maliyetle hayatta kalabilirsiniz” mesajı veriyor bilinçaltımıza.
Biz de zaman içinde bu yapı olmazsa olmaz diye düşünmeye başlıyor, bu mesaja tam bir teslimiyetle iman eder hale geliyoruz.
Tıpkı her ay düzenli olarak kadın doğum uzmanına gitmeyince çocuk doğuramayacağını zanneden çoğu kadın ve aile gibi…
Halbuki eskiden bu işleri kuş uçmaz kervan göçmez yerlerde, üstelik okuma yazması dahi olmayan hala, teyze, nine ve ebeler yapıyordu.
İnsanoğlu Hz. Adem’den beri ürüyor…
İşin garibi bunca sayıdaki ve büyüklükteki dev kurumlaşmaya rağmen hasta sayısı bir türlü azalmıyor.
Oysa her şehirde taş çatlasın 20 adet doktor bile mevcut hastaları tedavi etmede yeterli olabilirdi.
Evet sistem bütüncül bir mantıkla yani iyi kurgulansaydı bir şehre taş çatlasın 20 doktor fazlasıyla yeterdi. Çünkü insan zannedildiği gibi yıkık dökük bir varlık değildir; o hastane ve hekim olmadan yaşamayı becerebilecek kapasitede olan, buna programlanmış bulunan “kamil” bir canlıdır.
Hastalık diye yutturulan günlük – uyduruk sorunları çıkarın aradan; kalan üç – beş gerçek hastalık için dediğim bu sayı fazlasıyla kafi gelecektir.
Ancak buna izin vermezler.
O yüzden vergi vermek en temel ve insani haklardan olan sağlık hizmetini almak için kafi gelmiyor artık.
Üstüne sağlık primi ödemek, çoğu zaman o da yeterli gelmiyor, özel sağlık sigortası vs. yaptırmak gerekiyor. Hatta katkı payı falan arzetmek de icap ediyor!
Şayet istisna bir hastalığınız varsa ulusal kanallara çıkarak hayır sever birilerine el açmanız, istenen fahiş rakamları ölümle savaştığınız sayılı gün içinde denkleştirmeniz de…
Bunlar şimdilik…